Δευτέρα 27 Αυγούστου 2018

27 Ağustos Aziz Pederimiz Büyük Pimin




“340 yılında Mısır’da doğdu ve büyük bir Mısırlı çileciydi. Henüz bir oğlan çocuğuyken çeşitli manevi öğretmenleri ziyaret etti ve onlardan denenmiş tecrübeler topladı, tıpkı bir arının çiçeklerden bal toplaması gibi. Bir keresinde üstat Pavlus’a onu Aziz Paisios’a(Kutsal Dağ’da yakın zamanda yaşamış olan değil, onun ismini aldığı Mısırlı, Aziz Büyük Paisios.) götürmesi için yalvardı. Onu gören Aziz Paisios şöyle dedi, ‘Bu çocuk birçoklarını kurtaracak: Allah’ın eli onun üzerinde.’. Zamanla, Pimin keşiş oldu ve kardeşlerinden iki tanesini de manastıra çekti. Bir gün anneleri oğullarını görmeye geldi fakat Pimin onun içeri girmesine izin vermedi, kapının ardından şöyle söyledi: ‘Hangisini daha çok istersin: Bizi şimdi burada görmeyi mi yoksa diğer dünyada, ebediyette görmeyi mi?’. Annesi, ‘Eğer sizi orada göreceğim kesinse burada görmeme gerek yok.’ diyerek sevinçle ayrıldı. Bu üç kardeşin manastırı, en yaşlıları olan Abba Anoub tarafından yönetildi, kurallar şöyleydi: Gece dört saat el işleriyle, dört saat uykuyla ve dört saat de Mezmurları okumakla geçiyordu. Gündüz ise, sabahtan öğlene kadar dua ve alternatif işlerle, gün ortasından akşam duasına kadar okumayla geçiyordu ve akşam duasından sonra yirmi dört saatte bir kez yedikleri yemeklerini hazırlıyorlardı ki bu da genellikle lahana çeşitleri oluyordu. Pimin’in kendisi hayatları hakkında şöyle söylemişti: Elimizde ne varsa onu yiyoruz. Hiç kimse asla, ‘Ben bunu yemem’ ya da ‘Bana başka bir şey verin’ demedi, böylelikle tüm hayatımızı sessizlik ve barış içinde geçirdik. Aziz Pimin çok ileri yaşta barış içinde uyudu.” (Prologue) (450)

Adının anlamı ‘çoban’dır. Onun sözlerinin bir çoğu Çöl Pederlerinin Söylevleri’nde bulunabilir.

Δεν υπάρχουν σχόλια:

Δημοσίευση σχολίου

Σας ευχαριστούμε.

Σημείωση: Μόνο ένα μέλος αυτού του ιστολογίου μπορεί να αναρτήσει σχόλιο.