Malaki kitabı
Malaki kitabı (İbranice: מַלְאָכִי), Tanah‘ta bulunan
Neviim kitabının içindeki Oniki küçük peygamber dizisinin son kitabıdır. Hristiyan sıralamasında Yeni Ahit‘ten
önce gelen son kitabı dolayısıyla Eski Ahit‘teki son peygamberi oluşturur.
Geleneksel
olarak kitap, Malaki isimli peygambere atfedilir. Her ne kadar peygamberin
gerçek ismi sıkça Malaki olarak kabul edilse de İbranice‘de kısaca “Benim
(Tanrı’nın) ulağım” demektir ve peygamberin gerçek ismi olmayabilir. Malaki 1:1
ve Malaki 3:1‘deki önsözlerde kullanılan Malaki lakapları büyük ihtimalle
farklı anlamlar içermektedir; bunlardan ilki peygamberi temsil ederken diğeri
ulak anlamı taşımaktadır. Bu nedenle, kitabın yazarının kim olduğuyla ilgili
münazara devam etmektedir. Targumlardan biri Malaki kitabının yazarı olarak
peygamber Ezra‘yı gösterir. Jerome‘ye göre yazarın Ezra olarak düşünülmesinin
sebebi Ezra’nın peygamberlerle Tapınak arasında aracı olmasıdır. Fakat, bu
iddiayı destekleyen tarihi bir kanıt bulunmamaktadır.
Bazı
uzmanlar, Zekeriya kitabının 9-14 konuları ile Malaki kitabı arasındaki
benzerlikleri göz önüne serer. Zekeriya 9, Zekerya 12 ve Malaki 1’de,
“Tanrı’nın aracılar yoluyla bildiri” yaptığı görülür. Çoğu uzman, bu üç
kehanetin birbirinden bağımsız ve anonim olduğu görüşünü savunur; bunlardan ilk
ikisi ardı ardına Zekeriya kitabının “İkinci Zekeriya” denen bölümüne diğerinin
ise bir sonraki kitap olan Malaki kitabına eklendiğini düşünür. Sonuç olarak
birçok uzman Malaki kitabının lakabının Malaki olup olmadığı bilinmeyen tek bir
yazar tarafından derlendiğini savunur. Küçük peygamberler kitaplarının sayısı,
İsrail kabilelerinin atalarını oluşturan Yakup‘un oğullarının sayısı ile
paralellik gösterir.
Yazar
Malaki kitabı
yazarının biyografisi ile ilgili elde mevcut veri bulunmamaktadır fakat yazarın
bir Levi olduğu düşünülür. Bu varsayım ilginçtir çünkü Ezra Tapınak’ta bir
rahipti. Zekeriya ve Hagay kitaplarının Ezra’nın yaşadığı dönemde yazılmış
olması belki de Malaki kitabının bu iki kitap ile olan tarzdaki benzerliğini açıklamaktadır.
Her ne kadar yazarın Ezra olduğu iddiası tartışmaya açık ise de bunun dışında
kuvvetli bir varsayım daha bulunmamaktadır.
1897 Easton
İncil Sözlüğü editörlerine göre “Malaki” kişinin gerçek adı olmayıp “Yehova‘nın
ulağı” anlamına gelen bir kısaltmadır. Bu görüşün sebebi Malaki 3:1’de geçen
“İşte habercimi gönderiyorum…”dan kaynaklanıyor olabilir. Bazı bilirkişiler
kitabın anonim olduğunu, Malaki 1:1’in sonradan eklendiğini düşünür. Catholic
Encyclopedia ise imla kanıtlarından yola çıkarak Malaki’nin gerçek isim
olduğunu savunur.
Dönem
Malaki
kitabında çok az tarihsel detay bulunmaktadır. Kitabın yazıldığı dönemle ilgili
en büyük ipucu, Malaki 1:8‘de Pers dönemi valileri için kullanılan “pehâ”
kelimesidir. Bu kelimeden yola çıkarak kitabın sürgün sonrası dönemde yazıldığı
anlaşılır çünkü hem pehâ kelimesi Pers dönemine aittir hem de sürgünden önce
vali değil Yehuda‘da kral bulunmaktaydı. Aynı bapta Tapınağın tekrar inşa
edilmiş olduğu belirtildiğinden kitap MÖ 515’ten sonra yazılmış olmalıdır.
Malaki, MÖ 2.yy’ın başlarında yazılan Sirah eserinin yazarı tarafından da
bilinmekteydi. Çoğu uzman, kitabın Hagay ile Zekeriya kitaplarının arasında ve
Nehemya Kudüs‘e MÖ 445’te varmadan biraz önce yazıldığını düşünür.
Amaç
Malaki
kitabı, dinî ve başta rahipler olmak üzere İsrailoğullarının gevşek sosyal
tavırları nedeniyle sürgün sonrası Kudüs’te yazılmıştır. Peygamberlerin Yehuda
ve İsrail’in sürgüne gönderilmesinin sebebinin Yehova ile olan antlaşmaya sadık
kalmamalarının cezası olarak göstermelerine rağmen, bir süre sonra topraklarına
dönenler tekrar dinen yozlaşmaya başladı.
Malaki 1:2‘de
İsrail halkı Tanrı’nın kendilerine olan sevgisini sorgulamaktadır. Malaki’nin
üzerinde durduğu bu nokta durumun ciddiyetini göstermektedir. Durumun önemi,
dinleyicileriyle yüzleşen Malaki’nin diyalektik tarzıyla da öne çıkmaktadır.
Malaki, dinleyicilerini Tanrı’ya hakkettiği saygıyı göstermedikleri için
suçlamaktadır. Kitapta anlatılan Tanrı’ya olan saygısızlıklardan biri rahipler
tarafından Tanrı’ya sunulan adakların kalitesizliği ve murdarlığıdır. Her ne
kadar Yehova “kusursuz” (Levililer 1:3) hayvan talep etse de “hayvanın kabul
edilebilir olduğuna karar veren” rahipler nasıl olsa anlaşılmaz diye kör, topal
ve hasta hayvanlar kurban etmekteydi.
Malaki
2:10‘da boşanma konusu ele alınmaktadır. Malaki, boşanma konusuna hem sosyal
açıdan (“antlaşmayı bozarak … ihanet ediyor?”) hem de dini açıdan (“Yahuda
yabancı ilaha tapınan kızla evlenerek…”) değinmektedir. Ezra kitabının aksine,
Malaki kişilerin gençliğinde aldığı kadınlara sadık kalmasına teşvik
etmektedir.
Malaki aynı
zamanda, dinleyicilerini Tanrı’nın adaletini sorguladıkları için
eleştirmektedir. Malaki onlara, Tanrı’nın adil olduğunu söyleyip adaleti
beklerken O’na sadık kalınmasını öğütlemektedir. Malaki bunun ardından hemen
halkın sadık olmadığını dile getirmektedir. Hatta, halk Tanrı’ya hakkettiğini
vermemektedir. Rahiplerin kabul edilemez kurbanları gibi halk da payına düşen
Tanrı’ya aşar vergisini ödemeyi ihmal etmektedir. Bu yetersizlikler nedeniyle halk
tarafından Tanrı’ya hizmet etmenin iyi birşey getirmediği inancı ortaya çıktı.
Malaki, sadık
olanların yargı günü geldiğinde ortaya çıkacağını belirtir. Kitap, Musa‘nın
öğretileriyle ve “Tanrı’nın büyük günü” gelmeden önce Eliyahu‘nun geleceği
sözüyle son bulmaktadır.
Malaki kitabı
Δεν υπάρχουν σχόλια:
Δημοσίευση σχολίου