- Tanrım senin ismini kabullenmem için bana cesaret ver. Kralın acımasızlığı karşısında korkak duruma düşmeyeyim.
Daha sonra aziz resmi kıyafetlerini giyerek kralı karşılamaya çıktı:
- Selam olsun sana büyük kral!
- Selam olsun Teodore!
Aziz selamlaşmadan sonra kraldan putları alarak adakların gerçekleştirileceği sabaha kadar evine koydu. Aynı gece aziz altın putları ufak parçalara ayırarak fakirlere dağıttı. Sabah olduğunda ise kral azizi çağırarak halkın önünde putlara adak dilemesini istedi. Tam o sırada kralın yanında gelen yüzbaşılarından bir tanesi kralın yanına gelerek ona:
- Kralım bu adam sizi aldattı. Dün gece tanrılarımızı ufak parçalara ayırarak onları fakirlere dağıttı.
Kral sessiz bir şekilde Teodoros’a döndü ve baktı.
- Kralım eğer inandığın bu tanrılar gerçek olsaydılar öncelikle kendilerini kororlardı daha sonrada onlara zarar verdiğimden beni cezalandırırlardı. Ancak ne varki paramparçe oldular çünkü onlar yalnızca puttu ve altından yapılmıştı. Putlara inanarak aptal olma yalnızca Mesih İsa’ya inan!
Kral bunlara sinirlenerek azizin işkenceye tabi tutulmasını emretti. İki asker azizi bir direğe bağlayarak ona kamçılarla vurmaya başladılar. Daha sonra azizin derisini demir tırnaklarla yüzmeye başladılar ve acısını çoğaltmak içinde yanan meşalelerle yaralarını yaktılar. Aziz işkencelere boyun eğmiyor Tanrı’ya onun ismini insanlar arasında kabullenme şansına ulaşabildiğinden şükr ediyordu. Daha sonra azizi hapishanenin en karanlık odasına kilitlediler ve orada onu ölmesi için aç ve susuz bıraktılar. Bütün bunlara rağmen aziz Tanrı sayesinde ölmek yerine sürekli iyileşiyor ve Tanrı’nın ismini her yerde kabullenmek için güç kazanıyordu. Bu yüzden komutan Teodoros’un inandığı Tanrı Mesih İsa gibi çarmıha gerilmesini emretti. Askerler azizi alarak acı çekmesi için onu çarmıha gerdiler. Acımasız işkenceciler azizin korkunç acılar öekmesi için bir okla karnını deldiler ve bazı gençler oklarıyla azizin yüzüne nişan alarak gözlerini çıkardılar. Gece olduğunda azizi haçın üzerinde bırakıp oradan ayrıldılar. O gece çarmıhın üzerinde bulunan azize bir melek göründü. Önce azizi çarmıhtan indirdi ve ardından tüm yaralarını iyileştirerek ona şunları söyledi:
- Teodoros Tanrı’nın cesur askeri sana selam olsun! Efendimiz senin cesaretini ve inancını gördü ve bu yüzden seni en pahalı hediye ile ödüllendirecek. Yarın şehitlik tacını takacaksın!
Teodoros meleğin getirdiği bu habere çok sevinerek Tanrı’ya şükr etti. Sabah olduğunda kral iki askere Antioxos ve Patrikios’a gidip azizin bedenini çarmıhtan indirmelerini ve hristiyanların onu bulamamaları için göle atmalarını emretti. O sırada fanatik bir putperest Teodoros yğzğnden bütün şehrin Hristiyan olduğunu söyledi. Bu nedenle kraldan izin alan fanatikler azizi öldürmek için halkı eğittiği yere gittiler. Orada askerler tarafından tutuklanan Teodoros halkın tepkisini görünce onlara kesinlikle askerlerin işine karışmamalarını ve onu memleketine gömmelerini istedi. Aziz cesaret içerisnde eğildi ve askerler azizin kafasını kestiler. Azizin vefatından sonra Hristiyanlar azizi doğduğu yer olan Efhaita’da ona layık bir şekilde toprağa verdiler. O zamandan sonra bir çok mucize gerçekleşti. Aziz vefatından sonra bir çok kez atının üzerinde kıyafetiyle Hristiyanlara cesaret vermek için onlara gözüktü. Aziz Teodoros’un yortusu kilisemiz tarafından her sene 8 Şubat’ta anılmaktadır.
Δεν υπάρχουν σχόλια:
Δημοσίευση σχολίου